Investing.com – ABD Merkez Bankasının (Fed) Eylül ayındaki faiz indirimi sonrası, piyasalar ve yatırım kuruluşları gelecek dönemlere ilişkin beklentilerini güncelledi. Kurumların değerlendirmelerine göre, Fed’in gevşeme döngüsü yılın geri kalanında da devam edebilir ve bu süreç gelişmekte olan piyasa varlıkları üzerinde olumlu etki yaratabilir. Analizlerde iş gücü piyasasının durumu, enflasyon verileri ve büyüme eğilimleri öne çıkıyor.
Başlıca ekonomi ve varlık yönetimi kurumları olan Goldman Sachs, JPMorgan, BlackRock ve Nomura, Fed’in politika duruşuna ilişkin ayrıntılı öngörüler sunarken; faiz indirimlerinin sürdürülebilirliği ve etkilerine yönelik senaryolar da şekillenmeye başladı.
Goldman Sachs iki ek indirim daha bekliyor
Goldman Sachs Asset Management, Fed’in Eylül ayında gerçekleştirdiği 25 baz puanlık indirimin ardından, yıl sonuna kadar iki faiz indiriminin daha yapılacağını öngördü. Kuruma göre, Fed Ekim ve Aralık toplantılarında 25’er baz puanlık ek indirimlerle gevşeme döngüsünü sürdürecek.
Goldman Sachs, Fed’in noktasal grafiğinde ortaya çıkan dağılımın, daha az kısıtlayıcı bir politika eğilimini desteklediğini belirtti. Bu görünümün, politika yapıcıların enflasyonun gerilediğine ve büyüme risklerinin arttığına dair güvenini yansıttığı ifade edildi. Banka, yalnızca enflasyonun beklenmeyen şekilde yükselmesi veya işgücü piyasasında ani toparlanma yaşanması durumunda bu indirimin engellenebileceğini vurguladı.
JPMorgan: “Gelişmekte olan piyasalar fayda sağlayabilir”
JPMorgan Asset Management stratejisti Kerry Craig’e göre, Fed’in faiz indirimi gelişmekte olan piyasalarda hisse senetleri ve yerel para cinsinden borçlanma araçlarına olumlu etki yapabilir. Craig, söz konusu adımın piyasaların beklentisi doğrultusunda atıldığını ve bu durumun yatırımcı güvenini artırabileceğini ifade etti.
Stratejist, faizlerin daha düşük seviyelere gerilemesinin ABD dolarını zayıflatacağını, böylece gelişen piyasa varlıklarının değer kazanabileceğini belirtti. Craig’in değerlendirmesi, özellikle sermaye akımlarının yönü açısından önem taşıyor.
BlackRock: “Faiz kararı iş gücü verilerine bağlı hale geldi”
BlackRock Investment Institute Başkanı Jean Boivin, Fed’in faiz indirimi beklentilerinin büyük ölçüde iş gücü piyasasındaki yumuşama düzeyine bağlı olduğunu açıkladı. Boivin, merkez bankasının son faiz indiriminin “risk yönetimi” doğrultusunda, istihdamdaki zayıflama işaretlerine karşılık olarak yapıldığını ifade etti.
Boivin’e göre, mevcut faiz oranlarındaki gevşemenin sürdürülebilirliği için iş gücü piyasasının daha da gevşemesi gerekiyor. Aksi durumda, toparlanan bir iş piyasası ve artan güven, enflasyonist baskıları yeniden gündeme getirebilir. Bu da, Fed’in gelecek adımlarında daha temkinli olmasına neden olabilir.
Nomura: “Önleyici indirimler devam edebilir”
Nomura analistleri ise Fed’in Eylül ayında gerçekleştirdiği indirimi, yaklaşan bir ekonomik yavaşlamadan korunmaya yönelik “önleyici” bir adım olarak değerlendirdi. Kurum, piyasaların bu hamleyi ciddi bir ekonomide durgunluk işareti olarak değil, temkinli bir sigorta olarak görmesi gerektiğini belirtti.
Nomura, Fed’in bu yılın sonuna kadar iki ek faiz indirimi daha yapmasını bekliyor. Bu tahmin, Goldman Sachs’ın beklentileriyle uyum içinde yer alırken, piyasaların işleyişine dair net bir gevşeme sinyali olarak öne çıkıyor. Kurumların analizleri, Fed’in veriye dayalı yaklaşımını sürdüreceğini ve gelişmelere bağlı olarak uyum sağlayacağını gösteriyor.
